Hürriyet

>

23 Kasım 2013 Cumartesi

Eve Dönmenin Yolları - Alejandro Zambra


Alejandro Zambra Şili'den çıkmış genç bir yazar. İlk romanı Bonzai sadece çeşitli ödüller almakla kalmadı, film uyarlaması Cannes ve İstanbul Film festivallerinde de gösterildi. İspanyolca yazan en iyi yirmi iki romancı arasında gösteriliyor.

Eve Dönmenin Yolları, bir çok açıdan incelenmeye değer, okuyucuyu şaşırtan özelliklere sahip. Öncelikle kurgu içinde kurguyu, üst kurmacayı, başarılı bir post modern öyküyü bu kitapta ders gibi işleyebilirsiniz. Ama burada ben okuyucu gözüyle incelemek istiyorum. Yazım özelliklerini arada katarsam kusuruma bakmayın, dayanamadığımdandır.

Daha ilk cümlede kaybolmak ve eve dönmek bir çocuğun gözünden anlatılıyor. Kitap hem geçmişte on yaşındaki bir çocuk hem de günümüzde geçmişini kurcalayan yetişkin bir erkek tarafından yazılmış. Yazar kendini ve roman yazma sürecini de bir üst kurmaca olarak öyküye kattığı için okuyucu ister istemez inanmaya başlıyor ve gerçek bir hikayede kaybolduğunu hissediyor. Bence bu muhteşem bir yalancılık. Zaten yalan söyleme sanatı değil midir kurmaca metin? Öyküde on yaşında tanıştığı kızı (Claudia) yirmi yıl sonra bulan ve onunla birlikte, bilmeden dahil olduğu eski bir olaya giden, şimdiki hayatını bu bakış açısıyla yeniden değerlendiren genç bir adam buluyoruz. Eşinden ayrılmış olmasına rağmen hala görüşen, bu arada bir kitap yazmaya çalışan, yazarken de eski bir tanıdıktan yola çıkarak küçük bir aşk yaşayan genç bir adam. Romanı dikkatle okudukça aslında hatırlanan Claudia'nın hiç varolmadığını, eski eşi Eme'nin anılarını kullandığını, Claudia ile konuştuğu ailesinin de kurmaca olduğunu anlıyoruz. Ama öyle başarılı ve zekice oynanmış bir oyun ki, her şeye inanmak, Claudia'nın varlığıyla yazarımızın yaşadığı aşkı hissetmek hoşumuza gidiyor. Kandırılmak hiç bu kadar keyifli olmamıştı diyoruz sonunda.

Okurken anlatılan detaylar bana ülkemi ve kendi çocukluğumu hatırlattı. Yaşanmış büyük bir deprem, o gece hiç konuşmamış komşuların dışarda sigara paylaşmaları, çocukların bunu oyuna çevirmeleri. Atlatılmış bir ihtilal ve demokrasiye geçiş, o sırada tarafsız kalarak yaşamlarını koruyan apolitik aileler, kayıplar, ölümler, hapsedilenler. Yazar burada tam da benim çocukluk dönemimi anlatan bir kaç cümle yazmış: Büyükler öldürürken ya da ölürken biz bir köşede resim yapıyorduk. Ülke paramparça olurken biz konuşmayı, yürümeyi, peçeteleri katlayarak kayık ve uçak yapmayı öğreniyorduk. 1980 ihtilalinde tam olarak bunlar oluyordu benim yaşamımda. Bir roman yazılıyordu, anne-babaların kahraman olduğu, ve biz yok olmak için saklambaç oynuyorduk. Korkmamamız için yanımızda duruyorlardı. Ama biz korkmuyorduk. Asıl onlar korkuyordu.

 Politik görüşlerimiz, inançlarımız, gelecekte kurtulmak için savaşmak zorunda kalacağımız her davranışımız aileden miras gelmiyor mu gerçekte? Kendimizi bulduğumuz anda ilk yaptığımız şey değil midir anne-babamızdan gelen fikirlerin gerçekle nasıl çeliştiğini anlamak? Ve yeni fikirler yaratmak, bunları da ailelerimizi değiştirmek için kullanmak delikanlılığın ruhunda yok mu? Peki sonuç? Yazarımızın dediği gibi; bizler ikincil kahramanlarız aslında, bu hayat ebeveynlerin romanı.

Son derece minimalist yazılmış bir roman, asla gevezelik yok, tam tersine küçücük bir detayda bambaşka bir öykü gizli. Önce basit geliyor okuyucuya, sonra okuyucu ne kadar da güzel kandırıldığını, detaylara girilse 1000 sayfalık kitap olacağını, o basit dediği metinde kaç farklı kurmacanın barındığını anlayıveriyor. İşte zeki yazar, akıllı kitap da tam böyle oluyor.

Farklı zamanlarda, farklı şekillerde eve geri dönmenin yollarını da veriyor yazar, kah kaybolmuş bir çocuk olarak, kah kimlik değiştirerek yurtdışına kaçmış, demokrasiyle beraber geri dönmüş bir baba olarak, kah eşinden boşanıp anne-babasının yanına dönen kalbi kırık bir yetişkin olarak.

Okuduğuma çok memnun olduğum, tarzım olmamasına rağmen kurmacasına hayran kaldığım, tekrar tekrar dönüp cümlelerinde kaybolduğum çok da fazla kitap yok hayatımda. O yüzden derim ki, bu tecrübeyi yaşayın.

İyi okumalar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder