Hürriyet

>

15 Ocak 2012 Pazar

Aldatma Yalanları


Evli olanlar çok iyi bilirler ki, zaman geçtikçe çiftler arasındaki çekim kuvveti azalmaya, zamana yenik düşmeye başlar. Sadece zaman değildir burada sebep. Eşlerin kendilerine karşı özensizlikleri de rol alır bu soğuklukta. Kadın aldığı kiloları normal karşılar, makyaj yapmamaya, evde kendine çok rahat gelen eşofmanları giymeye başlar, saçlar desen sadece dışarı çıkarken taranıp, parfüm gezmeye ya da iş yerine saklanır. Adamın eş olarak seçtiğ kadından 10 kg fazla ve bakımsız hale gelir. E, bu halde seçilmeyecekken neden şimdi tercih edilir olsun ki? Aynı şey erkek için de geçerlidir. Göbek salınır, tv başında bir elde kumanda diğer el hepimizin malumu yerde zap yapılır, sohbet biter, üst baş desen hanımdan beter bir haldedir. Yani aslında ikisi de artık tercih edilmez forma gelmişlerdir. Birbirlerine laf da söyleyemezler, ne desinler ki, tencere dibin kara seninki benden kara:)) Sonra da çevrelerine, birbirlerine ne kadar bağlı ve sadık olduklarını anlatırlar! Allahaşkına, elinizi vicdanınıza koyup itiraf edin, sanki dışarda çok talebiniz var da sadakatinizle övünüyorsunuz! Arabası ve ehliyeti olmayan adamın benim hiç kazam yok demesi kadar saçma bir şey bu! Bakımlı, formda, etrafta ilgi uyandıran güzel bir kadının sadakati kıymetlidir, 120 kiloluk, saçı başı dağınık, kılıksız bir kadınınki değil. Aynı şekilde, hiçbir kadının dönüp bakmadığı bir erkeğin, ben etrafıma hiç bakmam demesi de inandırıcı değil. Baksa ne olur ki, fırsatını yakaladığında ne yapacağın önemli. Üstelik, bu tip kişiler, ilgiye o kadar açtırlar ki, en ufak bir temasta derhal o övünüp namuslarına yakıştırdıkları sadakat çadırından fırlayarak kaçarlar, buldukları ilk zina evine kapağı atarlar. Demem o ki, aldatma ve namus olayını hayatlarının en büyük başarı hikayesi haline getirmiş olanlara bir bakın. Nasıl tipler? Son derece dikkat çekici, hoş insanlar, aldatmaya daha yakın gözükseler de aslında ilgiye o kadar alışıktırlar ki, kolay etkilenmez ve sevgiyi üstün tutarlar. Eşlerine, fırsatları olmasın rağmen sadık kaldıkları için de çok daha zor bir işi başarırlar. Dışardan ise, bu adam(kadın) kesin eşini aldatıyordur etiketini yerler, peki kimlerden tahmin edin? Yapmak için yanıp tutuşan, ilgiye hasret diğer grup tarafından. Sonuçta, sadakatin meziyet olabilmesi için fırsata sahipken red etmek şartı olmalıdır. Yoksa, kimse seni istemezken, hatta kocan ya da karın bile, sadığım diye övünmüşsün, kime ne? Sonuçta bakılacak konu şu;
Sadık olmayı mı seçiyorsun, yoksa sdaakatten kurtulamadığın için mi övünüyorsun?
Hepinize seçim hakkınızın olduğu bir yaşam diliyorum!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder