Hürriyet

>

21 Mayıs 2013 Salı

Penceremden

Karşı penceremdeki çocuk on yıl önce girdi hayatıma. Pencerenin önünde büyüdü. Odası balkonumla karşılıklı. Ne zaman sigara içmeye çıksam onu seyrederim. Yıllardır. Önce tekti, sonra kardeşi doğdu. Kah resim yapar çocuk, kah bilgisayar oynar. Belki de film seyrediyor, bilmiyorum. Son dört yıldır beyaz, kalın çerçeveli gözlük takıyor. Yakıştı bence. Bahçeye inmez, bir kez parka indirdiler, neşeyle oynamaya kalktı diğer çocuklarla. Dedesi çok kızdı, eve götürdü onu. O da haklı, koca cüssesiyle çocuk, diğer miniklere belki de zarar verir, kim bilir? Kardeşi büyüdü, okula başladılar. Çocuk zaten gidiyordu, ama sanırım artık gitmiyor, çünkü tüm gün evde. Bir kez otoparkta karşılaştık. 'Nasılsın' dedim, , yüzüme baktı, 'sen kimsin' diye sordu. Yanında annesi gülümsüyordu. 'Komşunuzum! dedim, ismimi söyledim. Yüzüme baktı, ' sen kimsin' diye tekrarladı. Aynı yanıtı verdim. 3-4 kez tekrarlandı aynı replikler. Sonunda annesi çocuğu alıp gitti. Arkasından baktım.
Bugün yine penceredeydi. Kız kardeşi artık büyümüş, hatta bir bebek kardeşi daha var. Pencerenin kenarındaydı. Derken kız kardeşi geldi, çocuğa vurmaya başladı. Vurdu, vurdu. Gitti, tekrar gelip vurdu. Çocuk hareket etmedi, ben de. Sonra kız gitti, çocuk arkasından baktı. Pencerenin altına çömelip oturdu. Artık onu görmüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder