Hürriyet

>

18 Ocak 2010 Pazartesi

Önsöz-İlk yazı

İnternette yayınlanan yazılara, özellikle de blog olayına acayip kıldım ne yalan söyleyeyim. En çok da 'blogumda yazı yayınlıyorum, ama hiç gizliliğim kalmadı, isteyen kim olduğumu bulabiliyor, ne kadar korkunç değil mi?' diyen tiplere bozuluyordum. Kardeşim madem hayatın bu kadar mahrem, ne işin var blogda? Şayet bir işe giriyorsan sonuçlarına katlanırsın. İnternet ve mahremiyet, aynı satırda yanyana gelemeyecek iki cümle. Hem dereye gireyim, hem de ıslanmayayım, nerede görülmüş? Sonuçta ben de ıslanmayı göze aldım ve attım kendimi bu denize. Peki neden? Aslında ben de tam bilmiyorum. Yaza yaza bulacağım. Galiba paylaşmak istiyorum, asıl sebep bu. Peki ne mi? Merak etmeyin, özel hayat değil. Hepimizin ki kadar sıkıcı bir hayatım var. Niye sizi de sıkayım ki? Zaten siz de yeterince bunalmadınız mı? Amacım hoşuma gidenleri paylaşmak, yorucu bir günün ardından keyifle uzanmış hoş bir yazı arayanlara alternatifler sunmak. Bazen eve zar zor yetişip çok az kalmış vaktiyle ne pişireceğini bilemeyen bir arkadaşıma pratik bir öneri getirmek, başa ender gelebilecek bir problemi ve çözümü paylaşarak belki de birisinin o anını kurtarmak. Neyse işte yazalım görelim, bakalım nerelere varacak işin sonu. Haydi hayırlı olsun....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder