Hürriyet

>

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Olimpiyat şampiyonu bedenler, istismara uğramış çocuklar!

Sabah Gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ, bir makalesiyle tüm kadınları ayağa kaldırdı. Dediği de şuydu, olimpiyatlarda yarışan kadınlar neymiş öyle? Hiç kadına benzemeyen devşirme tipler, kadın demeye bin şahit isteyen memesiz, dar kalçalı yüzücüler, bıyıklı gülleciler.  Tabi böyle demiyor direk olarak ama demeye getiriyor. Açıkçası olimpiyatlarda yarışan kadınlar doğal olarak sokaktan geçenlere benzemeyecekleri gibi, yarışan erkekler de sıradan bir erkeğe benzemeyecek. Bence burada cinsiyet ayrımcılığına gerek yok, şampiyonluğa aday her sporcu bir insandan ziyade bir tür makina gibi işlem görüyor. Kadınların daha fazla etkilenmesinin tek nedeni feminen görünüşten çok fazla ödün vermek zorunda kalmaları. Yani erkek bakış açısına göre. Ama daha fazlası da var tabi. Kadındaki yağ oranı azaldıkça doğurganlığın emaresi olan regl kanamalarının durması, kısırlık, doğum esnasında fazka kaslardaki kasılma sebebiyle ciddi zora giren bebekler. Görüldüğü üzere kadınlar kendilerinden çok daha fazla şey vererek giriyorlar bu işe. O zaman bunu eleştirmek yerine tercihlerinden dolayı tebrik edilmeliler. Erkeklere gelince, açıkçası sporculara baktım da, hiç te erkek gibi görünmediler gözüme. Yani onlar erkekse sokakta dolaşan bu bıyıklılar kim? Çoğunluğu normal kabul edersek, erkek sporcuların da erkeklerin arasında anormal ve erkeklikten uzak olduğunu söylememiz gerekir ki, bu da erkek çoğunluğuna ciddi bir küfür olur. Ama gerçekler bunlar. Olimpiyatlarda kadın ya da erkek yok, sadece kazanmaya odaklanmış, çalışmış, insan bedeninin sınırlarını zorlayan vücutlar var diyelim. Onlara bakış acımız daha çok glatyatörvari olmalı. Onların yaşamları yok, aileleri yok, sadece savaşları var. Ve onun için tüm yaşamlarını feda ediyorlar. Saygı duyup sessizce uzaklaşmalıyız bu konudan. Ancak;
Susamayacağım konu jimnastik dalında yetiştirilen şampiyon adaylarının durumu. Bence kesinlikle çocuk istismarına giriyor bu durum. 3-4 yaşında, sadece vücut yapılarına göre seçilen çocukların esneklik kazanmaları adına bedenlerine yapılanlar başka nasıl izah edilebilir ki? Özellikle Çin ve Rusya'da küçücük çocukların, tamamiyle rızalarından uzak (allahaşkına, 4 yaşındaki çocuğun ne rızası olabilir ki? Tek ihtiyacı olan sevgi, ilgi ve oyun), insanlık dışı çalışma süreleri ve tarzları var. Küçücük bedenler, saatlerce esnetiliyor, ağlama ve acılara aldırılmaksın çalıştırılıyorlar. İşte o yüzden bu küçük ve çekik insanlar tüm madalyaları topluyor, dünyanın en esnek akrobatlarını yetiştiriyor. İtirazım, bu kadar küçük yaştaki çocukların bu durumua maruz kalması. Aynı çocuk fabrikada çalıştırılsa suç oluyor da iş şampiyon yetiştirmeye gelince hak oluyor. Çocuk aynı çocuk, ve sadece çocuk! Doğası gereği jimnastik küçük yaştan eğitim istiyor. Ama dünyada spor konusunda çıta o kadar yükseldi ki, daha iyi olsunlar diye yaşlar giderek ufaldı. Tüm dünyada yaş sınırı getirilse ve bu iş sınırları zorlamaktan ziyade yetenek ve estetik üzerine odaklansa bence bu istismar da ortadan kalkar. Son bir şey daha, o küçücük çocuklara süt ve et verilmediğini, özel diyet adı altında fazla büyümemeleri için proteinden uzak tutulduklarını unutmayın. Çünkü boy uzadıkça jimnastikçi zorlanır. Burada çocuklar Bonzai gibi budanıyor. İşte buna karşıyım ve bu bir istismardır diyorum. Lütfen kadınların memesi yok diyeceğinize çocuk sporcuların istismarına yönelin. 2 sn. daha iyi derece için tüm çocukluklarını ve gençliklerini heba etmeyin. Eğlenmek için mi yapılıyor olimpiyatlar yoksa savaşın başka bir arenası mı? Bu gencecik bedenler de farkında olmaksızın cenk eden beden ustaları mı? Şayet niyet belli olursa bu istismarlar da kolayca bertaraf edilir, kadınlar kadın gibi, erkekler erkek gibi çıkarlar meydana, bir tür makina gibi değil.


Son olarak resimlere dikatli bakın. Çinlilerin jimnastikçi yetiştirme yöntemleri. Çocukların yüzleri ve göz yaşları her şeyi anlatıyor. Bize ise burada SUSMAMAK, tam tersine DURUN diye bağırmak düşüyor.

3 yorum:

  1. süper yazmışsın. Gam

    YanıtlaSil
  2. "Çocuğunun hayatı kurtulacak" lafı ailelere çok etkileyici geliyor ve izin veriyorlardır heralde. Etkileyici bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  3. Güzel değinmişsiniz; ancak sadece çocukların sporda başlarına gelenler değil. Birçok konuda Çin hükümlerine karşı gelinemiyor (ekonomik baskı, Türkler'e ve farklı dinlere mensup olanlara uygulanan şiddet, çalışan hakları vb.) ne yazık ki, keşke hiç olmasa, ama durum böyle... :(

    YanıtlaSil